top of page

                                               VATAN SAG OLSUN..

Mehmet`im henüz 17 yasindayken asker olmak istiyordu ama buna bir engel vardi;bu engel yasiydi.Ahmet askere gitmeyi cok istedigi icin yasini büyütmeye karar verdi bu karari bize actiginda cok karsi ciktik ama o okadar istekliydiki biz bile engel olamadik Mehmet mahkemeye giderek yasini 2 yil büyüttü ve bir yil sonra askerlik celbi geldi evet Mehmedim Sirnak a gidiyordu.

Bizler cok tereddüdliyken o okadar mutluyduku ki anlatamam hani sanki insan imkansiz birseyi isterde imkansiz oldugunu bildigi halde ister ya sonra o istegi gerceklesir ya iste öyle bir sevincdi onunki.

Mehmet bizim tek cocuguydu ona askere gitmeden bir gün önce asker kinasi yaptik onu davullarla zurnalarla askere gönderdik.

mehmet askere gittikten bir ay sonra dagitima geldi ona usta birligini nerede yapacagini sorduk oda kendi istegiyle yine Sirnakta kalmak istedigini komtanina söyledigini ve komtaninin bunu üst yerlere bildirdikten sonra Mehemede isteginin kabul edildigini söylemis yani netíce itibariyle oglumuz yine Sirnaka gidiyordu Mehmet usta birligine gitikden sonra bizi her hafta pazar günü arardi yine bir pazar günü aradi ve o gece namaz dagina göreve cikacaklarini söyledi ve televizyondan Sirnakdaki namaz daginda üc günlük süren operasyon sonunda 2 sehit haberi duyduk elimiz yüregimizde haberi seyrederken malesef iki sehitden biri bizim oglumuzdu ben olayi metanetle karsilarken annesi saclarini yolarak memedim diye agit yakiyordu ertesi sabah kapimiz calindi ve bir komutan ve iki asker gelmisti komutan bize zarftan cikardigi oglumuzun künyesini verdi vede oglumuzun ne kadar kahraman birisi oldugunu kaninin son damlasina kadar catisdigini hep önde oldugunu hep ilk kursunlari attigini anlatti.O günü oglumun al bayraga sarili tabutunu omzumda tasidim ve oglumuzu topraga verdik.

VATAN SAG OLSUN 

​

​

                                                 OÄŸlun Åžehit OlmuÅŸ Anam

Mavi kırmızı bir renk yansıdı pencereye. Çocuklar ÅŸaÅŸkın, heyecan ile korku ile, panikle bağırıyorlar. ''Asker amcalar asker amcalar geliyorlar.'' diye
Merakla camdan takip ettim Mehmetçikleri. Birisi uzun boylu mavi gözlü, diÄŸeri biraz kısa tombul. Birini sordular aÅŸağı da ki AyÅŸe teyzeye...
Ve orada birden bire fenalaştı yerden yere uzandı...
Hemen Ayşe Teyzeyi Kaldırdılar
AyÅŸe Teyze kafasını kaldrıdı ve beni gösterdi
Mehmetler çıktılar yukarıya ve durdular kapı önünde
Zeynep Teyze çok ısrar etmesine raÄŸmen girmezler içeriye
Ve biraz kısa tombul Mehmet hemen konuyu açar ,
-Åžey ! Zeynep Teyze
- Buyur oÄŸlum
-Teyzecim ...
Mehmet'in aÄŸzında düÄŸümlenir laflar ve baÅŸlar:
Sende bizim anamızsın Zeynep Ana , oÄŸlun ÅŸehit düÅŸtü...
O anda yıkıldı dünyalar kör oldu gündüzler mezar oldu karanlıklar.

Bu vatan bölünmez analarda aÄŸlamaz olur
O insafsızlar, bebek Katilleri de tozla duman olur... 

Gürkan Aykut 

​

​

                                                    ÅžEHÄ°T OLACAÄžIM

Sinan kahvehanede çalışıyordu üniversite sınavını kaznamamıştı.Askerlik çağıda gelmiÅŸti o zamanlat teör çok vardı Sinan da anne ve babasına askere gitmek isdeÄŸini söyledi.Annesi ve babası endiÅŸeliydi aneesi ve babası biÅŸi diyemedi.O gün gelmiÅŸti annesi çok korkuyordu ve gittigi zaman uykusuz uykusuz savaÅŸa girdi kurtuldu.O gün en büyük terör ekibini çökertmek için savaÅŸa çıkacaklardı.Kışlada bütün eÅŸyalrını arkadaÅŸlarına dağıtıyordu .Bir arkadaşı:
-Sinan sen delirdinmi üstlerini neden dağıtıyorsun
Sinan:
-Ben şehit olcağım.
Arkadaşı
-Aman be Sinan
Ve savaÅŸ zamanı geldi çatışmada çok ateÅŸ vardı teröstler delirmiÅŸ gibi ateÅŸ atıyordu.Sinan bacağından vurulmuÅŸtu.Komutanı hemen yanına koÅŸarak:
-Sinannnnn
-Ä°yim komutanım 
Komutan Sinana:
-Sen burda otur çatışmaya katılma
-Olmaz komutanım bütün arkadaÅŸlarım orda çatışmadayken ben burda kalamam.
Sinan kalktı ve bu sefer yanağından vuruldu ve şehit oldu.Ve eniştesi haberi aldıktan sonra hemen Sinan ın anne ve babasını yanına gitti.
EniÅŸtesi:
-Üzülmeyin size bir haber söyliyceÄŸim
Sinan ın annesi telaÅŸlı telaÅŸlı 
-Peki söyle yoksa Sinan ıma bir ÅŸeymi oldu
EniÅŸtesi zorla:
Evet.
Sinan ın annesi yerlere kapanarak aÄŸlıyordu babasıda aÄŸlıyordu.1 hafta sonra Sinan ın tabutu geldi ve Sinan gömüldü.Ondan sonra annesi vefat etti ve babası tek kaldı.Babasıda kendini içki ve sigaraya vurarak hayatını kayıp etti.

​

​

                                                             

                                                    KARDEŞİM BENÄ°M

Merhaba değerli okurlar; Bu anlatıcagım benim gercek hayat hikayemdir.
26.11.1994 tarihinde Manisanın KırkaÄŸaç beldesine vatani görevimi yerine getirmek üzere 6. alak komutanlığına teslim oldum,teslim olmadan evvel kırkaÄŸaçta bir berber salonuna girip, o güne kadar kestirmeye kıyamadığım saçlarımı kestirdim,üzülmüÅŸtüm ama güzel bir amaç uÄŸruna olduÄŸunu bilyordum, neyse lafı uzatmayayım; teslim olduktan sonra kıyafetlerimizi aldık ve giyindik, ortam çok komikdi, kıyafetler kimine dar kiminede bol gelmiÅŸti herkes garip garip etrafına bakınıp duruyordu,derken o gün öyle geçti ve saat 09:00 gibi bizi zorla yatırdılar, tabi sabah başımıza geleceklerden habersizdik ve yattık.
Sabah saat 04:00 gösteriyorduki bir düdük sesiyle uyandık sersem gibiydik alel acele kıyafetlerimizi giyindik ve doÄŸru ictima alanına cıktık kimimiz küfür ediyor, kimimiz daha uyanamamış ve yerdeki izmaritleri toplamak amacı ile belimizi bükerek mıntıka temizliÄŸini bitirdik, sırada spor vardı, güçlü yapılan sporun ardından kahvaltı için yemekhaneye doÄŸru yola çıktık yaklaşık 1.5 km yürüdük, alışkın olmadığımız için dilimiz dışarı çıkmış feleket derecede yorulmuÅŸtuk, tek tesellimiz süper bir kahvaltı idi, yemekhaneye girdik masaların üzerinde altı adet yayvan tabak ve içlerinde ise benim hiç sevmediÄŸim gül receli vardı ÅŸok olmuÅŸtum hayallerim yıkılmıştı, bir oturuÅŸda bir çiftli ekmeÄŸi bitiren ben, bir dilim ekmek yiyerek masadan kaltım, acemi birliÄŸini bitirene kadar resmen erimiÅŸtim. Ve heycanla beklediÄŸimiz o an gelmiÅŸti, merakdan ölüyorduk, acı gerçekle yüz yüze gelmiÅŸdim dağıtımlar okundu ve Tunceli'nin hozat ilcesine düÅŸmüÅŸtüm, hayatımda ilk defa duyuyordum bu ilçenin ismini, derken izinde bitti ve tunceli'ye giderek birliÄŸime katıldım, ve silahımı ve mühimmatımı teslim aldım, daha o günün akÅŸamı tacizler baÅŸlamıştı çok korkmuÅŸtum ve sabah operasyona gittik 8 ay tabura ugrayamadık, bir operayon sırasında dizimden vuruldum ve sevgili sehit kardeÅŸim ENVER YORULMAZ beni 6 km sırtında taşıyarak helikopter'e bindirdi, ELAZIÄž askeri hastanesine yattım, 1.5 ayda iyileÅŸerek birliÄŸimi geri döndüm ENVER beni gördüÄŸüne çok sevinmiÅŸti sarıldık birazda lafladık, o akÅŸam yine ENVER ve diÄŸer silah arkadaÅŸlarım operasyona cıktılar ve timimde olan 18 arkadaşımı son görüÅŸüm oldu. SEVGÄ°LÄ° ÅžEHÄ°T KARDEÅžLERÄ°M BAKIN BAYRAÄžIMIZ HALA GÖNDERDE, BAÅžARAMADILAR BAÅžARAMIYACAKLAR,SÄ°Z RAHAT UYUYUN.

​

​

                           BEN BABAMLA ÖLMEYE GÄ°DÄ°YORUM, SÄ°Z NEREYE GÄ°DÄ°YORSUNUZ?
Ä°stiklal Savaşı baÅŸladığında Alay Komutanı Albay Halit`e, Yunan askerleriyle en çetin çarpışmaların yaÅŸandığı Gediz hattını müdafaa görevi verilir. Minik Nezahet, yanı başında süngü süngüye çarpışan Mehmetçik`in ÅŸehit oluÅŸunu görecek kadar savaşın içindedir artık. Gediz Cephesi Yunanlılara karşı ilk yenilginin alındığı cephelerden biridir. Ancak Türk askeri düÅŸmanın lojistiÄŸini kesmek için verdiÄŸi mücadeleyi sonuna kadar sürdürür. Zor anlar yaÅŸanır. Tarihe kaybedilen muharebe olarak geçen Gediz Cephesi`nde sadece bir alay baÅŸarılı olmuÅŸtur. O da Hafız Halit Bey`in kumandasındaki 70. Alay`dır. Küçük Nezahet`i onbaşı yapacak, daha sonra onu Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsülerindeki tartışmalara taşıyacak en önemli olaylardan biri de bu sırada vuku bulur.
Türk askeri Yunan saldırıları karşısında zor anlar yaÅŸamaktadır. O sırada cepheden kaçmayı düÅŸünenler bile olur. Yaklaşık 600 kiÅŸilik alayı ile en zor sınavı veren Hafız Halit, umutların tükendiÄŸi noktada atıyla askerlerin önünü kesen küçük kızı Nezahet`i bulur. Minik, ama vatan sevgisiyle dolu yürek cephe gerisine kaçmaya çalışan askerlerin karşısına duvar gibi dikilir ve aÄŸzından ÅŸu sözler dökülür: `Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?`
Babasına destek olmak isteyen bir çocuÄŸun çırpınışlarının ötesindedir gayreti. Atın üstündeki küçük kız, askerlerin yüzüne tokat gibi bir gerçeÄŸi, `vatan sevgisini ve ÅŸehadeti` haykırınca hepsi geri döner. ÇoÄŸu cephede ÅŸehit düÅŸer, ancak Gediz muharebesi kaybedilse de Yunan askerinin Anadolu`nun içlerine kolay sızması geciktirilir. Küçük Nezahet, sınavı kazanmıştır. Artık o elinde oyuncaklarıyla askerin arasında gezen bir kız çocuÄŸu deÄŸil, 70. Alay`ın Nezahet Onbaşısı`dır.

​

​

                                        KURTULUÅž SAVAÅžI'NIN KAHRAMAN KADINLARI
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 81. kuruluÅŸ yıldönümü kutlanırken, yıkılan ve dağılan bir toplumdan yeni bir devletin yaratılmasında verilen Milli Mücadele sırasında Türk kadınının kahramanlıkları da destanlaÅŸtı. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Anadolu’ya çıkarak baÅŸlattığı kurtuluÅŸ hareketi içinde yer alan binlerce kadın, Cumhuriyetin temelinde en büyük pay sahipleri oldu. Ä°ÅŸgal altındaki Anadolu’da baÅŸlatılan Milli Mücadele’de, binlerce kadın cephe gerisinde büyük bir çaba harcarken, çok sayıda kadın da silahlı mücadeleye katılarak, Dünyaya örnek olacak kahramanlıklar gösterdi.Milli Mücadele’ye halkın katılımını saÄŸlamak için düzenlenen mitinglere katılıp ateÅŸli konuÅŸmalar yapan Halide Edip Adıvarların çabaları, mücadeleye katılıma büyük katkı saÄŸladı. Milli Mücadele’ye hazırlık günlerinde kadınlar tarafından kurulan "Asri Kadınlar Cemiyeti" ile Milli Mücadele günlerinde Sivas’ta kurulan "Anadolu Kadınları Müdafaai Vatan Cemiyeti" unutulmayanlar arasında yer aldı. Milli Mücadele’deki isimsiz binlerce kadın kahramanın yanı sıra isimleri halen zihinlerde olan kadın kahramanlardan bazıları ÅŸöyle: 

 

​

                                                KARA FATMA (FATMA SEHER) 
"Kara Fatma" olarak tarihe geçen, 1888 Erzurum doÄŸumlu Fatma Seher, Balkan Harbi’ne, Edirne’de görev yapan kocası subay DerviÅŸ Bey ile katılır. I. Dünya Savaşı’nda, ailesinden 9-10 kadınla Kafkas Cephesi’ne gider. Kara Fatma, Mondros Mütarekesi’nden sonra eÅŸi Ermeniler tarafından ÅŸehit edilen kadınları toplayarak, Ermeniler ile çarpışır. Mustafa Kemal PaÅŸa ile görüÅŸerek görev isteyen, kurduÄŸu milis kuvvetiyle Bursa ve Ä°zmit’in iÅŸgalden kurtarılması için mücadele eden Kara Fatma’nın müfrezesinde savaÅŸanların sayısını 350’ye çıkardığı bilinir. 
Sakarya ve BaÅŸkomutanlık muhaberelerine de katılan ve üsteÄŸmenlik rütbesine kadar yükselen Kara Fatma, 1955 yılında Erzurum’da vefat ederken, cumhuriyetin temellerinin atılmasında pay sahibi olmanın mutluluÄŸunu yaÅŸamış kadın kahramanlardandı.

​

​

​

​

bottom of page